“İsveç’te evlilikler beş seneyle sınırlandırıldı.
Stockholm Belediye Encümenliğinin yayınladığı kararnameyle beş yılını dolduran evli çiftler tekrar belediyeye giderek evlilik kalmak isteyip istemediklerini söyleyecekler.
Evli kalmak isteyenler ikinci beş yıla adım atarken evli kalmak istememeleri halinde ya da çiftlerden biri ayrılmak isterse o anda boşanma işlemi gerçekleşecek.
Bu uygulamanın amacının aile birliğini onu hak edecek insanlara verilmesini sağlamak olduğu belirtildi.”
Sosyal medyada hesaplarında ve bazı sitelerde bu haber dolaşıyor ama ana akım medyada ve haber ajanslarında böyle bir habere rastlamadım.
Haberi İngilizce Google’da arattığımda da bir kaynağa ulaşamadım.
Bu muhtemelen ‘tık’ alma amaçlı asparagas bir habere benziyor. Haberin sahte olma ihtimali yüksek olsa bile fikir ilginç değil mi?
Erken seçime gitmek gibi bir şey bu!
Böyle bir yasa olsa beş yılda bir evliliğinizi tazelemeyi düşünür müydünüz? Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de boşanma oranı hızla artıyor.
Türkiye’de son 20 yılda evlenme oranı düşerken, boşanma oranı yüzde 89 arttı. Boşanmaların yüzde 33,4’ü evliliğin ilk 5 yılı içinde gerçekleşirken, boşanmalar kadınlarda en çok 30- 34, erkeklerde 35-39 yaş grubunda görülüyor.
Çiftler anlaşmalı boşanmayınca dava süreci uzuyor. Hem çiftler hem de çocuklar bu süreçte çok yıpranıyor.
Bu yasa en azından bireyler arasında boşanma korkusunu ortadan kaldırır. Kimse kimseye mobbing yapmaz.
Beş yılın sonunda ‘tamam’ mı ‘devam’ mı diye karar verilir.
Beş yılda bir evlilik sözleşmesi yenilense boşanma oranı daha da artar! Bu da doğum oranlarını daha çok düşürür.
Böyle bir yasa olsa evli insanlar birbirine sürekli kaç yılın kaldı diye sorar herhalde.
Bu işten düğün sektörü de kazançlı çıkabilir. Beş senedi bir düğün yapma trend olur!
Eminim bu yasanın çıkmasını en çok Mağdur Erkekler Derneği ve ‘gold digger’lar (zengin koca avcıları) ister! Cinsiyetçilik yapmayalım! Elbette zengin eş avcısı erkekler de var! Beş yılda yeterli servete ulaşınca, yeni bir zengin eş arayanlar çıkabilir.
Ee beş yılın sonunda ayrılınca nafaka ve mal paylaşımı nasıl olacak?
Bu durumdan en çok çocuklar zarar görür!
Aslında evliliklerin son kullanma tarihini çiftlerin arasındaki sevgi, saygı ve tutku belirliyor.
En kötüsü ise karı ve kocanın istemedikleri halde evliliğe maddi zorunluluktan ya da toplumsal değerler yüzünden devam etmeleri.
İşte bunu ortadan kaldırmak için beş yılda bir evlilik sözleşmesi yenilemek mantıklı olabilir.
Aslında boşuna kafa yoruyoruz. Birçok devlet düşen doğum oranlarını artırmak ve evlilik kurumunu ayakta tutmaya çalışıyor.
Böyle bir yasa zor çıkar!
***
KANTİN FİYATLARI!
Dün beşinci sınıfa başlayan kızımı okula götürdüm. Tören, tanışma vs. derken kızım ve arkadaşı “Tost alır mısın” dediler.
Kantine gittim iki çift kaşarlı tost için 100 TL ödedim.
Dışarıya göre normal bir fiyat. Ama bir devlet okulunda iki tostun 100 TL olması bana pahalı geldi.
Kızımın okulu bir üniversiteye bağlı olduğu için öğlen yemekleri çok ucuz ama normal okullarda bir çocuk öğlen yemeğini kantinden yese ve arada bir de atıştırmalık alsa günlük 200 TL harçlık vermek gerekiyor.
Okul servisleri ve kırtasiye ürünlerinin pahalı olduğunu tartışıyorken kantin fiyatlarını da gözden geçirmekte fayda var diye düşünüyorum.
***
KEDİ SEVMEK PARAYLA!
Bir sosyal medya içerik üreticisi, gittiği Japonya’da kedi sevmek için para ödedi ve bunun videosunu paylaştı.
Japonya’da sokakta nadiren kedi görülüyormuş. Kedileri çok seven, onlarla vakit geçirmek isteyenler de ‘neko cafe’lere (kedi kafeler) gidiyormuş.
Kedi kafelere giriş ücreti 200 TL. Her +10 dakika ise 50 TL olarak ücretlendiriliyor.
Kedi beslemek isterseniz de ekstra para ödemeniz gerekiyor. Kafelerdeki ortalama kahve fiyatları ise 75-80 TL.
Müthiş bir ticari zeka!
Ülkemizde her sokakta 10-15 kedi var, sevmekte beleş! Japonlar için kedi turizmi geliştirebilir miyiz dersiniz?
Kedilerin yanında köpekleri de bonus olarak sevdirebiliriz.
***
TUĞLA TELEFON!
HMD şirketi, Barbie marka ‘tuğla’ telefonunu piyasaya sürdü. Tuğla denmesinin nedeni ise bu telefonun dokunmatik ekranı ve ön kamerasının olmaması.
Sınırlı internet erişimi olan telefonda uygulama da indirilmiyor. Tek bir oyun var o da Nokia’nın meşhur yılan oyunu ‘Malibu Snake’.
Sosyal medyaya da erişimi engelleyen ‘tuğla’ telefon WhatsApp uyumlu olmadığı için sadece SMS atılabiliyor.
Yani bu telefonda birinin mesajınızı ne zaman okuduğunu göremiyorsunuz. Instagram, X, YouTube gibi sosyal medya platformlarına da erişemiyorsunuz.
Retro tasarımı ve Barbie pembesi rengiyle de dikkat çeken telefon ‘tuğla’ ismini sonuna kadar hak ediyor.
“Bu telefon tam yaşlılara ya da çocuklara yönelik” diyorsanız yanılıyorsunuz. HMD’nin hedef kitlesi ‘dijital detoks’ yapmak isteyen gençler ve yetişkinler.
Son yıllarda gençler ve yetişkinlerde yaşamları üzerindeki “dijital etkiyi” azaltma eğilimi arttı.
Bunun nedeni ise bağımlılık yaratan sosyal medya ve oyunların insanların zamandan çok çalması, mutsuz yapması, hareketsiz yaşama sevk etmesi.
Geçenlerde yine çocukları telefonla fazla vakit geçirmeyin diye uyarırken kendi ekran süreme baktım ve dehşete kapıldım.
Tamam, medya çalışanları işleri gereği telefonla fazla vakit geçiriyor ama işin dışında da telefonu çok kullandığımı gördüm.
Üzüm üzeme baka baka kararır! Çocukları telefondan uzaklaştırmak istiyorsak önce biz ebeveynler telefon kullanımını azaltmalıyız!
Dijital detoks için ‘tuğla’ telefona da gerek yok aslında. Sağlam bir iradeyle telefon bağımlılığından da kurtulabiliriz!
***
Altyazı
“Ama tüm yaşamın boyunca akıllı olmaya çalışırsın ve sonunda hiçbir şey tecrübe edemezsin.” (Life is Miracle)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024